Dünya Ani Ören Yeri’ni biliyor ve tanıyor ama bizler Kars’ın en önemli tarihi varlığını dünyaya tanıtmakta çaba harcamıyoruz. Ani Ören Yeri’ni ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçiler, burada bulunan tarihi eserleri tanıtan tabelaların yerlerde sürünür halini görünce, duruma anlam veremiyor. Birçoğu kırık dökük olan ve okunmaz halde bulunan tabelaların utandıran hali, ziyaretçileri üzüyor. Yıllar önce yapılan demir aksamlı tabela kaidelerinin kir ve pas tutmasına da anlam vermeyen ziyaretçiler, şaşkınlık içerisinde tarihi eserler hakkında yeterli bilgi alamadan Ani’den ayrılıyor. Zaten iğne ile kuyu kazar gibi devam eden kazı çalışmaları, Ani’nin bir an önce gün yüzüne çıkartılmasını yüzyıllar sonrasına bırakıyor. 

Öte yandan Ani Ören Yerinde yapılmakta olan yürüme yoluna da anlam veremeyen ziyaretçiler ile birlikte duyarlı bazı turizmci ve tarihçiler, arkeolojik kazı yapılmadan, altında tarihi varlıkların olup olmadığı bilinmeden yol çalışmasının doğru olmadığını dile getiriyor. Burada yapılacak yola bir daha dokunulmayacağı için ileriki yıllarda kazı alanı dışında kalacağı da oldukça dikkat çekici hale geliyor. 

Geçtiğimiz günlerde açıklanan TÜİK verilerine göre; TRA 2 bölgesi Kars, Ağrı, Ardahan, Iğdır’ın en fakir şehirler olduğu resmi olarak tescillenirken, bu illerimizin tek gelir kaynağı tarım ve hayvancılığa mahkum bırakılmayla devam ediyor. Sayısız tarihi ve doğal varlıklara sahip illerimiz turizmden yeterli bir şekilde ne yazık ki faydalanamıyor. Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Kars’ta da, dört bir yanı tarihi ve doğal varlıklara sahip olunmasına rağmen, bu değerleri tam olarak ekonomiye kazandırmak için somut adımlar atılmıyor. Kars’ın turizm geliri öncelikli olarak kaşar ve bal satışlarına mahkum bırakılıyor…