"İnsani Bir Zorunluluk: Yeni Vergi Düzenlemelerinin Engelli Bireylere Etkisi"
"Türkiye'nin yeni vergi paketi, ekonomik dengeyi sağlamak ve devlet bütçesine ek gelir kazandırmak amacıyla hazırlanmış önemli bir düzenleme. Ancak, bu paketin 18 ve 26. maddelerinde yer alan yurt dışından gelen ürünlere uygulanan ÖTV ve KDV artışları, engelli bireylerin hayatında büyük yankılar uyandıracak nitelikte. Bu düzenlemelerin, engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesini nasıl etkileyebileceğini ve bu konuda yasa yapıcıların neden daha duyarlı olması gerektiğini ele almak istiyorum.
Engelli bireyler, yaşamlarını sürdürebilmek ve bağımsızlıklarını kazanmak için çeşitli medikal cihazlar ve özel ekipmanlara ihtiyaç duyarlar. Bu cihazlar arasında tekerlekli sandalyeler, işitme cihazları, medikal yataklar ve daha birçok ürün yer alıyor. Maalesef, bu ürünlerin büyük bir kısmı yurt dışından ithal edilmekte ve bu durum, yeni vergi düzenlemeleriyle birlikte bu ürünlerin maliyetlerinin ciddi şekilde artmasına neden olacak.
Örneğin, tekerlekli sandalyeye bağımlı olan bir engelli birey, yaşamını sürdürebilmek için kaliteli ve dayanıklı bir araca ihtiyaç duyar. Yurt dışından ithal edilen bu tür ürünlerin fiyatlarının artması, engelli bireylerin bu temel ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştıracak ve hatta imkansız hale getirebilecektir. Bu durum, sadece bireylerin değil, aynı zamanda ailelerinin de ekonomik olarak zorlanmasına yol açacaktır.
Yeni vergi düzenlemelerinin bu olumsuz etkilerini hafifletmek adına, yasa yapıcıların bazı adımlar atmaları gerekmektedir. Öncelikle, engelli bireyler için ithal edilen medikal cihazlar ve özel ekipmanlar için vergi muafiyetlerinin genişletilmesi, bu bireylerin hayat kalitesini artıracak ve ekonomik yüklerini hafifletecektir. Ayrıca, engelli bireylerin ihtiyaç duyduğu ürünlerin yerli üretiminin teşvik edilmesi, uzun vadede hem ekonomik hem de sosyal açıdan olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Yasa yapıcıların bu konudaki duyarlılığı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda insani bir gerekliliktir. Engelli bireyler, toplumun eşit ve değerli bir parçasıdır ve onların yaşam kalitesini artırmak, herkesin sorumluluğundadır. Yeni vergi düzenlemelerinin uygulanmasında, engelli bireylerin ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi ve bu düzenlemelerin onların hayatlarını olumsuz etkilemeyecek şekilde revize edilmesi, toplum olarak hepimizin vicdani sorumluluğudur.
Sonuç olarak, yeni vergi paketinin engelli bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek ve onların yaşam kalitesini korumak adına, yasa yapıcıların bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmaları gerekmektedir. Engelli bireylerin sessiz çığlıklarına kulak vermek, toplum olarak vb görevimizdir. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir toplum, en zayıf bireylerinin bile güvende ve mutlu olduğu bir toplumdur.
Anayasa ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ne dayanarak, engelli bireylerin haklarına saygı göstermek ve bu hakları korumak devletin ve toplumun temel sorumluluklarındandır. Bu belgeler, engelli bireylerin eşit haklardan yararlanmasını ve topluma tam katılımını güvence altına alırken, onları ayrımcılıktan korumayı taahhüt eder. Engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve onlara hak ettikleri desteği sağlamak, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda insani bir yükümlülüktür. Toplum olarak, bu sorumluluğu yerine getirmek ve engelli bireylerin hayatlarını onurlu ve adil bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli adımları atmak, hepimizin vicdani borcudur."