KAÜ Üroloji Harikalar Yaratıyor
Ameliyata alınan hasta sağlığına kavuştu. Kafkas Üniversitesinde memur olarak çalışan Yılmaz Yağcı isimli hastanın kalbine giden Büyük Toplar Damara bitişik ‘tümör’ başarılı bir ekip tarafından yapılan ameliyatla alındı. Türkiye de az sayıda merkezde yapılan bu ameliyat Kafkas üniversitesi hastanesinde başarılı doktorların operasyonu ile gerçekleştirildi.
Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doktor Mehmet Ezer, ve ekibi tarafından geçekleştirilen operasyonla 16 santim uzunluğunda 3,5 kilo ağırlığında olan tümör başarılı bir başarılı bir şekilde hastanın vücudundan alındı.
Saatler süren ameliyat ve kitle hakkında bilgi veren Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doktor Mehmet Ezer, şu ifadeleri kullandı: “Hastamız 55 yaşında erkek bir hasta. Hastamız dâhiliye polikliniğine halsizlik yorgunluk şikayetiyle başvurmuş ve orada yapılan tetiklerinde sağ böbreğinde uzunluk çapı 16 santime ulaşan ve 3,5 kilogram ağırlığında böbrek kitleleri tespit edilmiş. Sonrasında hasta tarafımıza danışıldı ve bizde hastayı değerlendirdik ve hastanın görüntülemesinde kalbine doğru giden büyük toplar damarla ilişkili olan tümörü gördük. Tümör aynı zamanda vena kava’yıda basmış içerisini çok ciddi şekilde daraltmıştı. Bu damarın daralması böbreğe yaklaşık 6 ila 10 santim arası uzunlukta böbreğe yakın olduğu için riskli ve tehlikeli bir durumdu. Hastayı değerlendirdik hazırlıklarını yaptık ve yaklaşık iki hafta önce ameliyatını gerçekleştirdik. Çok şükür başarılı bir ameliyat ile kitleyi ve çevresinde bulunan lef bezlerini, lef düğümlerini çıkardık. Aynı zamanda bu Vena Kava dediğimiz damara tutulan kısmında damarı açıp temizledik damarı tekrardan diktik. Hastamız bir gece yoğun bakımda yattı, sonrasında da serviste durumunu takip ettik. Hastamızda damar onarımı yaptığımız için kan sulandırıcı ilaçlarını da veriyoruz. Hem hastamız açısından hem de bizim açımızdan zor ve meşakkatli bir süreçti ama bu sürecin sonunda hastamızın sağlıkla eve gidiyor olmasını görmek bizim için çok sevindirici ve heyecan verici. Bu ameliyat kitlenin büyük oluşu, hem de yerleşimi aynı zamanda damarla olan ilişkisi çok özellikli ve tehlikeli bir ameliyat gurubuna giriyor ve Türkiye de az sayıda merkezde yapılıyor. Bizler de ekip olarak az sayıda merkezlerde yapılan bu ameliyattan başarıyla çıkmış olmanın mutluluğunu duyuyoruz. En büyük mutlulukta hastamızın sağlıklı bir şekilde eve gidiyor olduğunu görmek. Bu bir ekip işi, burada şu anda aktif olarak çalışan beş tane öğretim üyemiz üroloji anabilim dalında ve altı tane de asistanımız var. 11 kişilik bir klinik olduk ve ürolojinin nerdeyse tüm ameliyatlarını şu anda aktif olarak kliniğimizde olarak yapmaktayız. Halkımıza hizmet vermekten mutluyuz. Bu başarılı ameliyatta görev alan tüm personellerimize teşekkür ediyorum.”
Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doktor İsmet Bilger Erihan, ise operasyon hakkında şu bilgileri verdi: “Hastamızın vücudundan çıkardığımız tümör hastalığı genellikle sessiz bir şekilde başlar. İlk başladığı anda böyle büyük bir gürültü koparmaz. Yavaş yavaş büyüyebilen ve ihtimali olan bir kitleden bahsediyoruz. Dolayısıyla bizim tesadüfen saptanan dediğimiz kitleler gurubuna giren bir tarafı da vardır ve bazen başka kliniklerde yapılan görüntüleme sonucunda tespit edilip hasta ürolojiye yönlendiriliyor. Ama sebep ne olur derseniz? En büyük ve en bilinen sebeplerden birisi sigara kullanımı oluyor. Bu hastalarımızda sıklıkla bu etiyoloji bu sebepler karşımıza çıkıyor. Tabi hastamızın bahsettiğimiz gibi halsizlik, yorgunluk şikayetleri maalesef ilk aşamada karşımıza gelmiyor ileri evrelerde karşımıza geliyor ama yine de tespit edilmiş olması yakalanmış olması çok daha geç kalmadan bizim için çok mutluluk verici bir durum.”
Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doktorlarından Ümit Yıldırım da “Biz Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Üroloji ekibi olarak biz bu vakaları çok başarılı bir şekilde, böbrek tümörü, mesane tümörü ve onkolojik vakaları çok başarılı bir şekilde tedavi edebiliyoruz. Ekip olarak ve ekipman olarak gayet yeterli durumdayız. Bu konuda üniversite yönetimimizin de büyük destekleri var kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu nedenle biz hastalarımız başka illere göndermiyoruz. Burada tedaviler başarılı bir şekilde gerçekleştiriyoruz dedi.
Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doktor Mehmet Uslu ise “Böbrek tümörleri çok küçük boyutlarda olduğu gibi böyle 16 santim dev boyutlara da çıkabiliyor. Biz genellikle küçük boyutlarda 4 santim ve altında boyutlarda böbreğin tamamını almıyoruz bir kısmını alıyoruz. Bunların ameliyatlarında genellikle kapalı yöntemlerle yapıyoruz. Ama böyle çok büyük boyutlarda ki tümörlerde böbreğin tamamını alıyoruz ve genellikle açık cerrahi ile tedaviyi sağlıyoruz. Tümörün bu şekilde büyük olmasının etkeni ise, tümörün çeşidine göre değişmekte yani patoloji sonucuna göre belli oluyor bazen yavaş yavaş bazen de çok hızlı büyüyebiliyor ve genellikle bu tümörler büyüyünceye kadar çok belirti vermiyorlar ve genellikle tesadüfen bir ultrason veya tomografide görülmekte ve tümör büyüyünceye kadar çok şikayet olmuyor fotoğrafta bir kitle olarak veya bazen de idrarda kan gelir ve ağrı olduğunda anlaşılıyor ifadelerini kullandı.”
Kafkas Üniversitesinde memur olarak çalışan ve sürekli yaşadığı ağrılar nedeniyle gittiği Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde kalp damarına bitişik ve böbreklerine yakın olan bir tümörün olduğunu öğrendiğini ifade eden hasta Yılmaz Yağcı da “Sağolsun hocalarımızla görüştüm onlarda bu zorlu ameliyatı yapabileceklerini ifade ettiler. Bende kabul ettim, 14 gün hastanede yattım bugün taburcu oluyorum çok mutluyum hocalarıma ayrı ayrı teşekkür ederim dedi.