Alibeyoğlu yazdı: "Dördüncü kuvvet olduğunuzu unutmayın!"
Alibeyoğlu yazdı: "Dördüncü kuvvet olduğunuzu unutmayın!"
Serhat Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Alican Alibeyoğlu, “Dördüncü kuvvet olduğunuzu unutmayın!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Alibeyoğlu'nun yazısı şöyle:
Serhat Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Alican Alibeyoğlu, “Dördüncü kuvvet olduğunuzu unutmayın!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Alibeyoğlu'nun yazısı şöyle:
Gazeteciliğin temel ahlak kurallarını oluşturan en önemli ilkelerden biri, herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, ön yargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılı bir şekilde hareket etmektir. Gazetecilik mesleği ve sektörü denildiğinde akla ilk gelen unsurlar; gazete, radyo, televizyon, dergi ve internet gibi kitlesel yayın organlarıdır. Bu organlar, demokratik toplumlarda yasama, yürütme ve yargı sonrası "dördüncü kuvvet" olarak bilinir.
Ancak ülkemizde bu gücü, devletin gücüne dayandırarak kullanan bir yandaş medya var! Bununla birlikte, muhalif medya ya da daha da derine indiğimizde "çorbacı medya" olarak tanımlanabilecek gruplar mevcut. Bu kesimlere gazeteci demek, aslında utanç verici bir duruma işaret ediyor.
Bu zatı muhteremler, kentin gerçek sorunlarını gündeme getirmek yerine, protokol oyunlarıyla meşguller. Açılışlar, törenler ve toplantılarla dolu haberleri bir yana bırakırsak, yol, kaldırım, su gibi hayati sorunlar yığınla büyümeye devam ediyor. Kentte yaşanan sorunların çözülmesi beklenirken, bu meseleler yeterince gündeme taşınmıyor.
Peki, kentin sorunlarını yeterince dile getiremeyen biz gazeteciler, kendimizi eleştirmeli miyiz? Evet, kesinlikle eleştirmeliyiz! Her şeyi yazıyor muyuz? Ya da duyduğumuz her şeyi halkla paylaşıyor muyuz? Hayır!
Gazetecilik, yalnızca halkı bilgilendirmek değil, aynı zamanda bir sorumluluk yüklenmektir. İnsanları elini taşın altına koymaya davet ederken, bizim elimizin zaten o taşın altında olması gerektiğini unutmamalıyız. Gerçekleri yazmak, adaleti savunmak ve toplumun sesi olmak, biz gazetecilerin en temel görevidir. Eğer bu görevimizi hakkıyla yerine getiremiyorsak, öncelikle kendi vicdanımızla yüzleşmeli ve mesleğimizin sorumluluklarını hatırlamalıyız.
Bugün kentte yaşanan sorunlar çözülmüyorsa, bu yalnızca yerel yöneticilerin ya da devletin değil, aynı zamanda biz gazetecilerin de sorumluluğudur. Topluma karşı olan görevimizi yerine getirmek, gerçekleri yazmak ve halkın sorunlarını gündeme taşımak, mesleğimizin olmazsa olmazıdır.
Öte yandan kamu kurum ve kuruluşların amirleri Kars’ta kimlerin gazetecilik mesleği ile uğraştığını, kimlerin sahada olduğunu ve halka kurumlarıyla ilgili bilgileri kimlerin aktardığını bilmelidirler. Kendine gazeteci diyen ama ekmeğini bu meslekten kazanmayan kişilerin bizimle aynı kefeye konulmamasını rica ediyor, kentteki gazetecileri tanımalarını istiyoruz. Böylece bilgi kirliliğinin önüne geçmiş olduğumuz gibi Kars’ta kaç tane gazeteci olduğunu da görmüş oluruz.!