Sarıkamış Şehitlerini Rahmetle Anıyoruz
Sarıkamış Şehitlerini Rahmetle Anıyoruz
Sarıkamış Allahuekber Dağları'nda vatan savunması yaparken donarak şehit düşen 90 bin mehmetçiğin ruhları şad olsun.
Sarıkamış Allahuekber Dağları'nda vatan savunması yaparken donarak şehit düşen 90 bin mehmetçiğin ruhları şad olsun.
Sarıkamış Allahuekber Dağları'nda vatan savunması yaparken donarak şehit düşen 90 bin mehmetçiğin ruhları şad olsun.
BEYAZ ÖLÜM (SARIKAMIŞ)
Şu dağlar var ya, dağlar; Sarıkamış Dağları:
O dağlarda örüldü nice ecel ağları.
Soğanlı'dan cennete kalkıyor diye tren,
Doksan bin yiğit gelmiş Sivas'tan, Kayseri'den...
Daha çocuk yaşında körpe körpe kuzular,
Düşmüş gelmiş yollara, yetim kalmış arzular
'Allahü ekber' derken gür sesiyle bir ordu:
Allahüekber Dağı soğuktan yanan kordu.
Çekilmeden kılıçlar, atılmadan kurşunlar,
Var mı böyle bir kader hepsi şehit olsunlar?
Doksan bin yıldız söndü, dünya tersine döndü
Sarıkamış Dağları ak bir yasa büründü.
O erleri ne savaş, ne ölüm korkuturdu
Buz gibi kurşunlarla onları kader vurdu.
Bu yiğitler yaşarken zamansız bir mahşeri
Sarıçamlar seyretti bembeyaz ölümleri...
Kefenleri ak kardan, tabutları saf buzdan,
İçtikleri Kevser'in doldurduğu havuzdan.
Yas tuttu bu kadere dağlar, taşlar, ovalar,
Ayrılık acısıyla mahzun kaldı yuvalar
Milyonla öksüz, yetim, dul bırakıp ardında
Hakk'a yürüdü erler, kılıçları kınında.
Milletimin her ferdi bu hicranla ağladı,
Ölen her bir can için, nice canla ağladı.
Şehide ağlamaya yeter mi gözyaşları?
Bunca yıl kıyamdadır buzdan mezar taşları
Ben 'öldüler' desem de, Yaradan 'ölmez' diyor
'Onlar yaşamaktalar, insanlar bilmez' diyor.
Affet bizi Allah'ım, 'şehitler ölmez' elbet
Ebedi mutluluktur, diriliktir sehadet.
Mukaddestir şüphesiz vatan, bayrak, din, namus...
Bu yolda ölüm bile değil mi 'şeb-i arus'?
Hangi ırk, hangi boydan burada yatanımız?
Korunacak mutlaka, namustur vatanımız.
Dillere destan olan ne tarihler yazmışız,
Kefensiz gidenlere buzdan mezar kazmışız.
O savaşta ölenler bugün cennet yurdunda,
Hala dimdik duruyor vatanın da ordun da.
Ey şehitler ordusu, ey yiğitler, ey canlar!
İncitmesin sizleri duyduğunuz figanlar.
Hala ruhunuz gezer göklerinde bu yerin
Hatırlatır bizlere cilvesini kaderin.
Sizi selamlar her gün tül tül, al mor bulutlar
Ve Allah'ın elçisi şefaatiyle kutlar
Cennette köşkler sizin, mezarlar bizim için
Yavuklunuz kaldıysa, cennetten huri seçin.
Sarıkamış bizimdir ve bizim kalacaktır,
Dünya durdukça Türk'e anayurt olacaktır.
Şu dağlar var ya, dağlar; Sarıkamış Dağları!
Bu dağın şehitleri kıskandırır sağları.
İsmail Adil Şahin